Tanrıdan gururumu yok etmesini istedim.
-Tanrı ‘Hayır dedi, gurur benim yok edebileceğim bir şey değil, senin bırakabileceğin bir şeydir.’ dedi.
Tanrıdan sakat çocuğumu iyileştirmesini istedim.
-Tanrı ‘Hayır dedi, onun ruhu sağlam, vücut o kadar önemli değil. O geçici bir şeydir.’ dedi.
Tanrıdan bana sabır vermesini istedim.
-Tanrı ‘Hayır dedi, sabır büyük acılar çekilerek öğrenilebilecek bir şeydir. Sabır verilmez, hak edilir.’ dedi.
Tanrıdan beni mutlu etmesini istedim.
-Tanrı, ‘Hayır dedi, Ben sadece nimetlerimi sunarım, mutlu olmak sana bağlı.’ dedi.
Tanrıdan beni çektiğim acılardan kurtarmasını istedim.
-Tanrı ‘Hayır dedi, çektiğin acılar günlük kaygılarının önemsizliğini anlamanı, onlardan uzaklaşmanı ve bana daha çok yaklaşmanı sağlar.’ dedi.
Tanrıdan ruhumu olgunlaştırmasını istedim.
-Tanrı ‘Hayır dedi, kendi kendine olgunlaşmalısın, ama meyvelerini alman için yardım edeceğimden emin olabilirsin.’ dedi.
Tanrıdan hayatı sevmemi sağlayacak her şeyi istedim.
-Tanrı ‘Hayır dedi, Ben sana hayatı vereceğim. Böylece hayata dair her şeye ancak sen sahip olabilirsin.’ dedi.
Tanrıdan, Tanrıya duyduğum sevgiyi başkalarına da duyabilmeyi istedim.
-Tanrı şöyle dedi: “Ohhh! Nihayet doğru bir şey istedin. ‘
Ruhu olgunlaşmamış bir kul
Tanrıya hep ‘bana ver’ ile biten dualar eder.
Olgunlaşmış bir ruh ise ‘vermemi sağla’ diye bitirir dualarını …….
Steve Gooodier